Her büyük enduro veya büyük adventure motosiklet kullanıcısının eninde sonunda sahibi olacağı bir motosiklet olarak tarif edilen BMW R1200 GS Adventure’u sonunda ben de edindim. Bir Honda CRF1000L Africa Twin kullanıcı olarak GSA’a geçmemde en büyük sebep konfor ve güvenlik. Aslında 1 yıl önce test ettiğimde fiyatı karşısında çok da büyük artılarının olmadığını düşünmüştüm. Ancak o test 50 km gibi oldukça kısa bir testti ve bir DCT kullanıcısı olarak manuel şanzımana karşı tedirginliğimin olması da bir etkendi. Ancak bu sefer yoğun baskılara dayanamayarak aklın yolu birdir diyerek R1200 GSA sahibi oldum. Bu makina Honda AT’den yaklaşık 30 kg daha ağır olmasına rağmen oldukça yumuşak ve sakin başlı. Africa Twin daha sert bir makina. Aslında bunda şaşılacak bir şey yok. Çünkü AT öncelikle offroad bir makina iken GSA %30 offroad %70 onroad bir makina. Dolayısı ile daha konforlu. Dengesi oldukça iyi ve AT’den daha iyi olduğunu söylemeliyim. Konfor benim için en önemli unsur. Şöyle söylemeliyim, AT ile 400 km sonrasında ciddi bel ve sırt ağrılarım olurken (Touratech konfor seleye rağmen) GSA ile 700 km sonrasında bile herhangi bir ağrı hissetmedim. Evet bir günde yaptığım 700 km de dahi ağrı yok. Bu benim için en önemli özelliği. Gaz hassasiyeti ve motor kompresyonu oldukça iyi. Gazı açmanız ve kapamanız ile ivmelenme ve yavaşlama tamamen senkronize. AT ile bazen gazı kapattığınızda da motosiklet akmaya devam ediyordu. Bu da viraj yaklaşımlarında bazen tedirgin edebiliyordu. GSA ile bu sorun yok. Gaz açma ve kapama oldukça yumuşak. Aynı zamanda daha fazla güç ve tork üreten bir makina. Yaklaşık 2000 km sonrasında GSA ile oldukça mutluyuz. Umarım uzun yıllar bu mutluluğumuz devam eder.